Scan to Download Gate App
qrCode
More Download Options
Don't remind me again today

Space Gözden Geçirisi|DeFi Patlayışları Sık Sık Yaşanırken, TRON Ekosistemi Nasıl İstikrarlı Getirilerin Uygulama Örneği Haline Geliyor?

Son dönemde DeFi alanında dikkat çekici güvenlik olayları yaşandı; projelerin iflası, likidasyon zincirleri, oracle manipülasyonları, likidite kıtlığı gibi risk olayları ardı ardına gerçekleşiyor ve piyasa ruh hali temkinli koruma yönünde değişiyor. Bu bağlamda, DeFi artık sadece teknolojik yenilikler ve servet artışının simgesi olmaktan çıkıp, risklerin iç içe geçtiği ve kırılganlığın ortaya çıktığı sınav alanı haline geldi.

Bu tür sektör içi değerlendirme döneminde, SunPump yeni bir SunFlash çevrimiçi diyaloğu düzenledi. Bu bölümde, “DeFi patlamaları sıklaştıkça, riskten korunma ve varlık dağılımı nasıl dengelenmeli?” başlıklı acil konuyu odağa alarak, sektörün deneyimli birkaç KOL’unu davet etti ve piyasanın gürültüsünü aşarak temel meseleleri tartışmaya çalıştı: Bu risk olayları tesadüfi mi patlak veriyor, yoksa DeFi’nin mevcut gelişim aşamasında kaçınılmaz mı olan sistemik bir sancı mı? Çoklu riskler altında kullanıcılar ve kurumlar kendilerini nasıl koruma altına almalı? Daha da önemlisi, güvenin bir kez daha sarsılmasının ardından, DeFi yeniden güven inşa edebilir mi ve daha istikrarlı, sürdürülebilir bir geleceğe nasıl ulaşabilir?

DeFi patlamalarının analizi: Yüksek kazanç illüzyonunun yönetim eksikliği ve sistemik riskler

Son zamanlarda DeFi alanında ardı ardına yaşanan patlamaların arkasında, deneyimli sektör profesyonelleri ve araştırmacılar Space’de bir araya geldi ve kökenlerini tartıştı. Farklı analiz açıları olsa da, katılımcılar genel olarak bu olayların bağımsız teknik arızalar değil, sektörün hızlı gelişimi sırasında birikmiş yapısal risklerin yoğunlaşmış patlaması olduğunu düşünüyor. Özellikle “sahte merkeziyetsizlik” yönetim açıkları ve sürdürülemez yüksek getirili modeller en sık dile getirilen iki ana risk noktası olarak öne çıkıyor.

Mısır Bey, ilk olarak sert biçimde belirtti ki, birçok patlayan proje “merkeziyetsiz” görünüm altında olsa da, temel yetkiler, örneğin fonların yönetimi ve akıllı sözleşme kontrolü, genellikle az sayıda ekip üyesinde yoğunlaşmış durumda. Örneğin, bazı projelerde temel çoklu imza mekanizmaları bile kullanılmıyor; ekip içi sorunlar çıktığında, güç kötüye kullanılabilir ve bu da projelerin patlamasına yol açar. Bu “sahte merkeziyetsizlik”, projelerin özünde merkeziyetçi kalmasına rağmen, blockchain’in “şeffaf” dış görünümünü kullanarak yatırımcıların dikkatini dağıtmayı amaçlar.

Küçük çocuk RIVER ve Zane ise bu yönetim açıklarını, piyasa istikrarlı dönemlerde gizleyebildiklerini, ancak aşırı volatilite veya kötü niyetli saldırılarla karşılaşıldığında tamamen ortaya çıkabileceğini vurguladı. 0xPink ise, sözleşmelerin açık kaynak ve topluluk yönetimi gibi görünümlerinin ötesinde, esas kapanış ve oracle mantığının az sayıda kişi tarafından kontrol edildiğini ve ekibin hatası veya kötü niyetli operasyonlar nedeniyle sistemin aniden çözülebileceğini özetledi.

Diğer yandan, sürdürülemez yüksek getirili modeller de başka bir büyük risk kaynağı. Mısır Bey, “Yıllık %100, %200 getiri sağlayan projelerin parası nereden geliyor?” diye sorguladı. Bu yüksek getirilerin, sürekli yeni fon akışlarına dayanmak zorunda olduğunu ve piyasa ruh hali soğuyup likidite azaldığında, bu kırılgan getirili modellerin riski katlanarak artacağını belirtti.

Son olarak, birçok katılımcı, DeFi risklerinin bağımsız tek noktadan ibaret olmadığını, bulaşıcı özellik taşıdığını vurguladı. 0xPink, bir protokolün patlamasının, likidasyonlara neden olup, bağlı teminat varlıklarını ve diğer protokolleri etkileyerek, geleneksel finansal krizlere benzeyen zincir reaksiyonları tetikleyebileceğine dikkat çekti. Bu yüksek teknolojili finans sisteminde, yönetimin merkezileşmesi, sürdürülemez getiri modelleri ve yaygın kullanılan kaldıraç ile birlikte, yüksek kazanç sağlarken son derece kırılgan bir sistem inşa ediliyor.

Belirsizlikte kesinlik arayışında: TRON ekosisteminde istikrarlı kazanç stratejileri

Tamamen ortadan kaldırılamayan zincir üstü risklerle karşı karşıya kalan bireysel kullanıcılar ve kurum yatırımcıları, riskleri nasıl karşılayıp kazançları dengeleyebilir? Space’in ikinci bölümünde, katılımcılar temel ve ileri seviyede kapsamlı stratejiler sundu ve temel fikirleri şu şekilde özetledi: Güvenilir mekanizmalar, şeffaf veriler ve test edilmiş ürünler aracılığıyla, kontrol edilebilir olmayan sistemik riskler, kontrol altına alınabilir hale getirilebilir.

Normal kullanıcılar için, katılımcılar ortak bir ilkeyi vurguladı: “Yumurtaları aynı sepete koymayın.” Küçük çocuk RIVER ve 77 hocası, büyük çoğunluk varlıklarını USDT, USDC gibi ana stabil coinler ve Bitcoin, Ethereum gibi temel varlıklara dağıtmayı, küçük bir kısmını (örneğin toplam fonun %10-20’si) yüksek getirili yeni projelere ayırmayı önerdi. Bu, “deneme-yanılma” maliyetini azaltır ve zarar edilse bile büyük kayıplar yaşanmaz.

Spesifik yatırım stratejileri üzerinde durulurken, 0xPink özellikle TRON ekosistemini örnek gösterdi ve dengeli ve kazançlı bir plan önerdi. Öncelikle, USDD gibi teminatlı stabil coinlerin şeffaflığına vurgu yaptı. Ayrıca, TRX platform token’ını da önemli bir “çekirdek varlık” olarak gördü ve yıl içinde değer kazanmasının sağladığı istikrarlı getiriyi belirtti. TRON ekosisteminde, stabil coinler, platform token’ları ve istikrarlı getiri sağlayan protokollerin bir araya getirilmesiyle, riskler kontrol altında tutulan ve esnek bir hedge sistemi kurulabilir.

Bunun üzerine, bireysel yatırımcıların dengeli bir dağılım yapması önerildi: Yatırımın yarısını USDT gibi ana stabil coinlere, diğer yarısını ise JustLend DAO, USDD gibi temel protokollere yönlendirmek. TRON’un gelişmiş ve kapsamlı DeFi ekosistemi sayesinde, kullanıcılar portföylerini çeşitlendirerek getiriyi artırabilir. Örneğin, TRX’yi sTRX gibi likidite teminatına dönüştürüp, JustLend DAO’ya yatırmak ve yaklaşık %7.1 temel staking getirisi almak mümkün. Ayrıca, sTRX teminatı ile USDD stabil coin’i basmak ve tekrar JustLend DAO’ya yatırmak suretiyle, toplamda yaklaşık %13’lük yıllık getiri sağlanabilir. Bu “stake etme-para basma-yeniden yatırım” döngüsü, riski kontrol altında tutarken, kazanç potansiyelini artırır.

Bu “yarı istikrarlı, yarı girişimci” kombinasyon, riskler kontrol altında tutulurken, sermaye verimliliğini önemli ölçüde yükseltebilir. Yüksek riskli ve yüksek kazanç vaat eden projelere kıyasla, bu stratejinin temel avantajı, risk yönetimi ve şeffaflık ilkelerine dayanmasıdır ve yatırımcıya daha güvenli bir kazanç yolu sunar.

Daha büyük fonlara sahip kullanıcılar veya kurumlar için ise, stratejiler daha sistematik ve detaylı olmalı. Mısır Bey, gerçek zamanlı zincir üstü uyarı mekanizmaları kurmayı, likidasyon oranları, likidite sağlığı gibi kritik göstergeleri izlemeyi ve risk ilk belirgin olmadan önce pozisyonları azaltmayı veya durdurmayı önerdi.

Sonuç olarak, DeFi güveninin yeniden inşası uzun soluklu bir süreç olabilir; katılımcılar, güvenin hızlıca inşa edilemeyeceğini, ancak güvenilir mekanizmalar, şeffaf veriler ve test edilmiş ürünlerle yavaş yavaş yeniden kazanılabileceğini belirtti. TRON ekosisteminin şeffaflık, altyapı geliştirme, istikrarlı kazanç ve uyum alanındaki çalışmaları, bu yeniden inşa yolunda değerli uygulama örnekleri sunuyor.

TRX0.08%
BTC0.39%
ETH1.07%
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • Comment
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)