TVL sahtekarlığı: Sahte refahın arkasındaki finansal manipülasyon

TVL verilerinin sahteciliği olasılığı sektörde tartışmalara yol açtı. Bazı görüşler, aynı UTXO'nun farklı projelerin TVL'si için tekrar tekrar hesaplanabileceğini savunuyor, ancak bu teknik olarak mümkün değildir. UTXO yalnızca bir kez kilitlenebilir, bu nedenle aynı anda yalnızca bir kez istatistiksel olarak hesaplanabilir.

Aslında, çoğu proje staking adreslerini halka açıklar, açık olmasa bile zincir üzerindeki para akışını takip ederek bulunabilir. Bu adresler yalnızca kullanıcılar için değil, aynı zamanda yatırımcıların proje sahiplerinin kontrolünü doğrulaması için de kullanılır.

TVL verileri manipülasyonu genellikle bu kamu adreslerinde gerçekleşir. Proje ekipleri genellikle büyük yatırımcılarla iş birliği yapar, yüksek getiri vaadiyle fon çekmeye çalışarak TVL'yi artırır. Bu uygulama DeFi projelerinde oldukça yaygındır, ister Avrupa ve Amerika projeleri isterse Asya projeleri olsun.

Bir projeyi örnek alırsak, çoklu imza yönetimi için MPC cüzdanı kullanmaktadır. Büyük yatırımcılar, fonlarını projenin MPC cüzdan adresine yatırır, ancak fonlar büyük yatırımcı ile proje tarafı tarafından ortaklaşa yönetilmektedir. MPC cüzdanı, birden fazla özel anahtar parçası aracılığıyla çok taraflı işbirliği sağlar ve tek tarafın fonları bağımsız olarak yönetememesini garantiler.

Bu modelde, dışarıdan bakıldığında bu adreslerin proje ekibine ait olduğu görülüyor, ancak proje ekibi içindeki fonları tamamen kontrol etmiyor. İşte bu, "sahte TVL" teriminin kökenidir.

Şunu netleştirmek gerekir ki, "sahte TVL" veri sahtekarlığını değil, bu fonların gerçekten değer yaratamaması, yalnızca perakende yatırımcıları çekmek ve projeyi tanıtmak için kullanılması anlamına gelir.

TVL, gerçek ve sahte olmak üzere iki sınıfa ayrılabilir. Gerçek TVL, borç verme veya takas projelerindeki fonlar gibi etkili bir şekilde kullanılabilir likiditedir ve kullanıcı deneyimini artırır. Sahte TVL ise, staking projelerindeki fonlar gibi atıl fonlardır ve ürün işletmesine gerçek bir katkı sağlamaz.

Stake etme projeleri için, TVL uygun bir değerlendirme ölçütü değildir. Yüksek TVL, yüzeysel bir refah göstergesi olabilir ve aslında projeye işletme açısından somut bir yardım sağlamaz.

Sektör uzun zamandır TVL'ye aşırı önem veriyor, ancak tüm TVL'ler gerçek bir değere sahip değil. Yatırımcılar ve kullanıcılar projelerin gerçek değerine odaklanmalıdır: Kullanıcı sorunlarını çözebiliyor mu? İş modelinin geçerliliğini kanıtlamak için pozitif nakit akışı yaratabiliyor mu?

Gerçekten kaliteli projeler, kullanıcılar ve tüm sektör için değer yaratabilmelidir. Bu, projelerin değerlendirilmesinde anahtar bir kriterdir.