Modern toplumda, her an çeşitli kaygı ve korku biçimleriyle karşı karşıya olduğumuz görünmektedir. Özellikle sosyal medyanın yaygın olduğu bugünlerde, birçok kişi kendini baskı dolu bir ortamda yaşıyor gibi hissetmektedir. Video veya başka içerikler paylaştıktan sonra, genellikle başkalarının değerlendirmeleri ve tepkileri konusunda endişe duyarak huzursuz bir duruma düşüyoruz. Bu fenomen, çağdaş toplumda yaygın olan psikolojik baskı sorununu yansıtmaktadır. Bu bilgi patlaması çağında içsel huzurumuzu nasıl koruyacağımızı, sağlıklı bir öz farkındalık geliştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor; başkalarının görüşlerinden etkilenmemeliyiz. Aynı zamanda, kendi yaşamımızı ve düşüncelerimizi makul bir şekilde paylaşmanın normal bir sosyal ihtiyaç olduğunu da kabul etmeliyiz; anahtar, kendimizi aşırı derecede açığa çıkarmadan ve korku nedeniyle tamamen kapanmadan bir denge bulmaktır. Öz kendimizi düzenlemeyi öğrenmek, olumlu bir tutum geliştirmek, belki de her birimizin yüzleşmesi gereken bir konu.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
3
Share
Comment
0/400
MetaReckt
· 07-24 13:50
Daha az sosyal medya kullan, daha fazla coin al.
View OriginalReply0
TokenSherpa
· 07-24 13:47
bunu açıklamama izin ver... temelde bir zihin yönetimi sorunu
View OriginalReply0
SerLiquidated
· 07-24 13:45
Kaygı neden kaygı? Kaygı yoksa zarar ettik demektir.
Modern toplumda, her an çeşitli kaygı ve korku biçimleriyle karşı karşıya olduğumuz görünmektedir. Özellikle sosyal medyanın yaygın olduğu bugünlerde, birçok kişi kendini baskı dolu bir ortamda yaşıyor gibi hissetmektedir. Video veya başka içerikler paylaştıktan sonra, genellikle başkalarının değerlendirmeleri ve tepkileri konusunda endişe duyarak huzursuz bir duruma düşüyoruz. Bu fenomen, çağdaş toplumda yaygın olan psikolojik baskı sorununu yansıtmaktadır. Bu bilgi patlaması çağında içsel huzurumuzu nasıl koruyacağımızı, sağlıklı bir öz farkındalık geliştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor; başkalarının görüşlerinden etkilenmemeliyiz. Aynı zamanda, kendi yaşamımızı ve düşüncelerimizi makul bir şekilde paylaşmanın normal bir sosyal ihtiyaç olduğunu da kabul etmeliyiz; anahtar, kendimizi aşırı derecede açığa çıkarmadan ve korku nedeniyle tamamen kapanmadan bir denge bulmaktır. Öz kendimizi düzenlemeyi öğrenmek, olumlu bir tutum geliştirmek, belki de her birimizin yüzleşmesi gereken bir konu.