Celestia ve Polychain dumping olayının Derinlik analizi
Son zamanlarda, Celestia projesinin önemli yatırımcılarından Polychain, değeri 2.42 milyar dolara ulaşan büyük miktarda TIA token'ını sattı. Bu olay, kripto para camiasında geniş bir tartışma yarattı. Bu makale, bu olayın sebeplerini derinlemesine analiz edecek, artılarını ve eksilerini inceleyecek ve olası dersleri özetleyecektir.
Yatırımcıların Kar Etmesi: Pazarın İşleyişinin Kaçınılmaz Sonucu
Birçok kişi Polychain'in büyük ölçekli satım davranışına karşı memnuniyetsizlik ifade ediyor ve bu durumu sömürücü ve belirsiz olarak değerlendiriyor. Ancak, bir risk sermayesi fonu olarak Polychain'in temel görevinin erken yatırımlar yoluyla getiri elde etmek olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Polychain, Celestia'nın erken aşamalarındaki yatırım riskini üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda o dönemde henüz geniş çapta tanınmamış olan "dış veri kullanılabilirlik katmanı" kavramına da yatırım yaptı. Bu öngörücü yatırım stratejisi kuşkusuz büyük riskler taşıyordu, bu nedenle karşılık gelen getirileri elde etmek de mantıklıdır.
Önemli bir not, Polychain'in tek yatırımcı ve dumping yapan taraf olmadığını belirtmektir. Piyasada başka birçok risk sermayesi fonu da yer almakta, ancak bunların işlem verilerini takip etmek daha zor. Bu nedenle, dumping'in neden olduğu fiyat dalgalanmalarını tamamen Polychain'e mal etmek haksızlık olur.
Proje Ekibinin Karlılık İhtiyacı
Kripto para alanında yaygın olarak görülen ciddi bir sorun var: Çoğu protokol karlı değil ve hatta kârı hesaba katmıyor. Celestia örneğinde olduğu gibi, belirli bir veri platformuna göre, bu projenin günde sadece yaklaşık 200 dolar gelir elde ettiği, ancak 570.000 dolara kadar token teşvikleri sağladığı belirtiliyor.
Bu durumda, proje ekibi altyapı, maaşlar ve diğer giderleri ödemek için bazı tokenleri satmak zorunda kaldı. Bu uygulama, fiyat üzerinde kısa vadeli bir baskı yaratabilir, ancak projenin devamlılığını sağlama açısından bu kaçınılmaz bir seçenektir.
Token ekonomisinin derin düşünceleri
Mevcut kripto para piyasasının karşılaştığı temel sorun, token ekonomisinin kendisi değil, tokenların var olma gerekçesidir. Birçok proje kurucusu, ürünlerinin gerçekten bir tokena ihtiyaç duymayabileceğini fark ediyor ve daha çok hisse senedi ile finansman sağlamaya eğilimli. Ancak, iki büyük zorlukla karşı karşıyalar:
Çoğu kripto yerel girişim sermayesi, çıkışın zor olması nedeniyle hisse senedi yatırımlarını sevmez.
Hisse senedi değeri genellikle token değerinin altındadır ve ekip genellikle daha fazla fon toplamak ister.
Bu durum, ekibin token modelini seçmesini doğrudan teşvik eder çünkü bu, daha fazla yatırımcı çekebilir, açık piyasa çıkış yolu sağlar ve böylece finansmanı kolaylaştırır. Ekip için bu, daha yüksek bir değerleme ve daha fazla geliştirme fonu anlamına gelir.
Ancak, bu model mevcut ortamda genellikle perakende yatırımcıların zarar görmesine ve risk sermayesi sahiplerinin kazanç sağlamasına yol açmaktadır. Bazı görüşlere göre, altyapı/yönetim token'ları aslında sadece güzel bir şekilde paketlenmiş Meme coin'lerdir.
Deneyim Dersleri ve Yansımalar
Risk sermayesi kuruluşlarının özü kâr peşinde koşmaktır, bu nedenle proje sahipleri veya yatırımcılarla derin bir dostluk kurmalarını beklememeliyiz.
Kilidi açılmış tokenlerin dumping davranışları için fazla suçlama yapılmamalıdır. Gerçekten eleştirilmesi gereken, bir yandan dumping yapan, diğer yandan sosyal medyada tokeni öven risk sermayedarlarıdır.
Proje ekipleri sürdürülebilir bir iş modeli kurmalıdır, yalnızca token satışına dayanmak yerine. Ya kârlılık modeli tasarlamalı ya da mükemmel teknoloji ile rekabetçi olmalıdır.
Token ekonomisi tasarımı, gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları önlemek için projenin erken aşamalarında yüksek öneme sahip olmalıdır.
Teknik yenilik ile token fiyatı arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Piyasa katılımcıları, fiyat dalgalanmalarına göre tutumlarını değiştirmek yerine, projelerin değerlerini nesnel bir şekilde değerlendirmelidir.
Genel olarak, Celestia ve Polychain sat olayı, kripto para piyasasının karmaşıklığını ve zorluklarını yansıtmaktadır. Bu, yatırım risklerine daha rasyonel bir şekilde yaklaşmamız gerektiğini hatırlatırken, aynı zamanda proje taraflarının ve yatırımcıların birlikte çalışarak daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir ekosistem inşa etmeleri için bir çağrıda bulunmaktadır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
7
Share
Comment
0/400
GateUser-a180694b
· 20h ago
Bunun böyle olacağını çoktan biliyordum.
View OriginalReply0
FlashLoanLord
· 20h ago
Sermaye nihayetinde iş demektir.
View OriginalReply0
DataPickledFish
· 20h ago
Sermaye nihayetinde sermayedir.
View OriginalReply0
RugpullTherapist
· 20h ago
Piyasa piyasa.
View OriginalReply0
OnchainDetectiveBing
· 20h ago
Gökyüzünde döngüler var, her şey kağıt gibi yıkılır.
Celestia yatırımcılarının dumping krizi: tokenomi ve projenin sürdürülebilirliği tartışması
Celestia ve Polychain dumping olayının Derinlik analizi
Son zamanlarda, Celestia projesinin önemli yatırımcılarından Polychain, değeri 2.42 milyar dolara ulaşan büyük miktarda TIA token'ını sattı. Bu olay, kripto para camiasında geniş bir tartışma yarattı. Bu makale, bu olayın sebeplerini derinlemesine analiz edecek, artılarını ve eksilerini inceleyecek ve olası dersleri özetleyecektir.
Yatırımcıların Kar Etmesi: Pazarın İşleyişinin Kaçınılmaz Sonucu
Birçok kişi Polychain'in büyük ölçekli satım davranışına karşı memnuniyetsizlik ifade ediyor ve bu durumu sömürücü ve belirsiz olarak değerlendiriyor. Ancak, bir risk sermayesi fonu olarak Polychain'in temel görevinin erken yatırımlar yoluyla getiri elde etmek olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Polychain, Celestia'nın erken aşamalarındaki yatırım riskini üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda o dönemde henüz geniş çapta tanınmamış olan "dış veri kullanılabilirlik katmanı" kavramına da yatırım yaptı. Bu öngörücü yatırım stratejisi kuşkusuz büyük riskler taşıyordu, bu nedenle karşılık gelen getirileri elde etmek de mantıklıdır.
Önemli bir not, Polychain'in tek yatırımcı ve dumping yapan taraf olmadığını belirtmektir. Piyasada başka birçok risk sermayesi fonu da yer almakta, ancak bunların işlem verilerini takip etmek daha zor. Bu nedenle, dumping'in neden olduğu fiyat dalgalanmalarını tamamen Polychain'e mal etmek haksızlık olur.
Proje Ekibinin Karlılık İhtiyacı
Kripto para alanında yaygın olarak görülen ciddi bir sorun var: Çoğu protokol karlı değil ve hatta kârı hesaba katmıyor. Celestia örneğinde olduğu gibi, belirli bir veri platformuna göre, bu projenin günde sadece yaklaşık 200 dolar gelir elde ettiği, ancak 570.000 dolara kadar token teşvikleri sağladığı belirtiliyor.
Bu durumda, proje ekibi altyapı, maaşlar ve diğer giderleri ödemek için bazı tokenleri satmak zorunda kaldı. Bu uygulama, fiyat üzerinde kısa vadeli bir baskı yaratabilir, ancak projenin devamlılığını sağlama açısından bu kaçınılmaz bir seçenektir.
Token ekonomisinin derin düşünceleri
Mevcut kripto para piyasasının karşılaştığı temel sorun, token ekonomisinin kendisi değil, tokenların var olma gerekçesidir. Birçok proje kurucusu, ürünlerinin gerçekten bir tokena ihtiyaç duymayabileceğini fark ediyor ve daha çok hisse senedi ile finansman sağlamaya eğilimli. Ancak, iki büyük zorlukla karşı karşıyalar:
Bu durum, ekibin token modelini seçmesini doğrudan teşvik eder çünkü bu, daha fazla yatırımcı çekebilir, açık piyasa çıkış yolu sağlar ve böylece finansmanı kolaylaştırır. Ekip için bu, daha yüksek bir değerleme ve daha fazla geliştirme fonu anlamına gelir.
Ancak, bu model mevcut ortamda genellikle perakende yatırımcıların zarar görmesine ve risk sermayesi sahiplerinin kazanç sağlamasına yol açmaktadır. Bazı görüşlere göre, altyapı/yönetim token'ları aslında sadece güzel bir şekilde paketlenmiş Meme coin'lerdir.
Deneyim Dersleri ve Yansımalar
Risk sermayesi kuruluşlarının özü kâr peşinde koşmaktır, bu nedenle proje sahipleri veya yatırımcılarla derin bir dostluk kurmalarını beklememeliyiz.
Kilidi açılmış tokenlerin dumping davranışları için fazla suçlama yapılmamalıdır. Gerçekten eleştirilmesi gereken, bir yandan dumping yapan, diğer yandan sosyal medyada tokeni öven risk sermayedarlarıdır.
Proje ekipleri sürdürülebilir bir iş modeli kurmalıdır, yalnızca token satışına dayanmak yerine. Ya kârlılık modeli tasarlamalı ya da mükemmel teknoloji ile rekabetçi olmalıdır.
Token ekonomisi tasarımı, gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları önlemek için projenin erken aşamalarında yüksek öneme sahip olmalıdır.
Teknik yenilik ile token fiyatı arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Piyasa katılımcıları, fiyat dalgalanmalarına göre tutumlarını değiştirmek yerine, projelerin değerlerini nesnel bir şekilde değerlendirmelidir.
Genel olarak, Celestia ve Polychain sat olayı, kripto para piyasasının karmaşıklığını ve zorluklarını yansıtmaktadır. Bu, yatırım risklerine daha rasyonel bir şekilde yaklaşmamız gerektiğini hatırlatırken, aynı zamanda proje taraflarının ve yatırımcıların birlikte çalışarak daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir ekosistem inşa etmeleri için bir çağrıda bulunmaktadır.