Küresel finans piyasalarının odak noktasında, Federal Rezerv (FED) tarafından alınacak kararlar büyük ilgi görüyor. Son zamanlarda ekonomik göstergelerin zayıf performansı, piyasada Federal Rezerv'in faiz indirme beklentilerini hızla artırdı.

CME FedWatch aracının en son verilerine göre, 9 Eylül itibarıyla piyasa, Federal Rezerv'in Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine gitme olasılığının yaklaşık %88'e fırladığını ve hatta %12 ihtimalle 50 baz puanlık bir indirim olabileceğini öngörüyor. Bu beklenti, Ağustos ayı tarım dışı istihdam verilerinin açıklanmasının ardından daha da güçlendi.

Ağustos ayında ABD istihdam piyasası hayal kırıklığı yarattı, yalnızca 22 bin yeni iş yaratıldı ve bu, piyasa beklentisi olan 75 binin oldukça altında. Daha da endişe verici olan ise, işsizlik oranının %4.3'e yükselerek son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşması. Bu veriler, Federal Rezerv (FED)'in faiz indirmesi için kesinlikle yeterli bir neden sunuyor.

Dikkate değer olan, Federal Rezerv (FED) Yönetim Kurulu Üyesi Waller'ın Jackson Hole Küresel Merkez Bankası Yıllık Toplantısı'ndaki sözlerinin geniş bir ilgi uyandırmasıdır. FED'in tanınmış şahin figürlerinden biri olarak, Waller Eylül ayından itibaren faiz indirimini desteklediğini açıkça belirtti. Bu tutum değişikliği, FED içinde faiz indirimi konusunda bir uzlaşmanın şekillenmekte olduğunu göstermektedir.

Ekonomik ortam açısından, ABD'de enflasyon baskıları sürekli olarak azalıyor. Son "Kahverengi Kitap" raporu, bölgelerin çoğunda fiyat artış oranlarının "ılımlı veya hafif" olduğunu gösteriyor ve enflasyon konusundaki tartışmaların sıklığı son dört yılın en düşük seviyesine indi. Aynı zamanda, çoğu bölgede istihdam seviyeleri "neredeyse net bir değişiklik göstermiyor" ve bu da iş gücü pazarının soğuduğunu gösteriyor. Bu faktörler, Federal Rezerv'in para politikasını ayarlamasına destek sağlıyor.

Piyasa analistleri, Federal Rezerv (FED)'in Eylül toplantısında ilk faiz indirimini yapmasını, Ekim'de harekete ara vermesini ve ardından Aralık'ta yeniden faiz indirimine gitmesini bekliyor. 2019'da Federal Rezerv (FED) yeni bir faiz artırımı döngüsüne başladığından beri bu önemli bir dönüm noktası olacak.

Ancak, faiz indirim kararı tartışmasız değil. Bazı ekonomistler, erken faiz indiriminin enflasyon baskılarını yeniden tetikleyebileceğinden endişe ederken, diğerleri ise ekonomik büyüme riskinin yavaşlaması ile karşı karşıya kalındığında Federal Rezerv'in (FED) harekete geçmesinin gerekli olduğunu düşünüyor.

Her durumda, Federal Rezerv (FED) 'in kararları küresel finansal piyasalar üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Yatırımcılar, şirketler ve politika yapıcılar Eylül ayındaki Federal Rezerv (FED) toplantısına ve sonrasında olası politika ayarlamalarına yakından dikkat edeceklerdir. Bu belirsizlik dolu dönemde, Federal Rezerv (FED) 'in her bir hamlesi küresel ekonominin sinirlerini etkileyecektir.