Son zamanlarda, ilginç bir sermaye ağı dikkatimi çekti. Bu ağ, Softbank tarafından yatırım yapılan Improbable, 2.7 milyar dolarlık bir finansman ve kar amacı gütmeyen Virtual Society Foundation (VSF)'dan oluşuyor. Bu birkaç unsurun birleşimi, karmaşık ve düşündürücü bir manzara çiziyor.
Improbable, sıradan bir girişim ekibi değil, tanınmış bir İngiliz unicorn şirketidir. 2017 yılında SoftBank, şirkete 500 milyon dolar yatırım yapmıştır. Şirketin daha önce geliştirdiği SpatialOS, oyunların binlerce oyuncunun aynı ekranda yer almasını destekleyen bir altyapı sistemidir ve teknik yetenekleri oldukça güçlüdür.
Ancak, geleneksel oyun mimarisine odaklanan bir şirket neden aniden blok zinciri alanına girmeye ve kamu zinciri geliştirmeye karar verdi? Bu dönüşümün arkasındaki mantık incelenmeye değer. Aslında, geleneksel oyun endüstrisindeki rekabet kızıştı; Tencent, Steam ve Sony gibi büyük oyuncular sağlam pazar paylarına sahip ve yeni girenlerin çıkış yapması zor. Buna karşılık, Web3 oyunları henüz olgunlaşmamış olmasına rağmen, daha geniş fırsatlar sunuyor - kim eksiksiz bir altyapı inşa ederse, o sektörün gelişiminde hakim olma şansına sahip.
Dikkate değer bir diğer şirket MSquared'dır; "metaverse birbirleriyle çalışabilirlik" üzerine odaklanmışlardır ve farklı sanal dünyalar arasında bağlantı sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu oldukça cazip bir kavramdır, ancak uygulanması birçok zorlukla doludur ve çeşitli oyun motorları, dijital varlıklar ve ekonomik modellerin entegrasyonunu gerektirmektedir.
Bu bağlamda, VSF adlı bu kâr amacı gütmeyen kuruluşun rolü oldukça ustaca görünüyor. Görünüşte, "açık sanal toplumun" gelişimini teşvik etmeye adanmış, ancak aslında sektördeki standartları gizlice belirliyor olabilir. Bu standartlar geniş çapta kabul edildiğinde, Improbable ve MSquared gibi güçlü teknolojik yeteneklere sahip şirketler, yeni Web3 ve metaverse alanlarında avantajlı bir konumda olabilir.
Bu özenle dokunmuş sermaye ağı, çok yönlü bir stratejiyi ortaya koyuyor: Hızla evrilen Web3 ekosisteminde avantaj elde etmek için çok yönlü bir yapılandırma. Bu sadece bir teknoloji yarışması değil, aynı zamanda gelecekteki dijital dünyanın söz hakkı ile ilgili bir oyun. Bu alanın sürekli gelişimi ile birlikte, bu erken yerleşimlerin gelecekteki sanal toplumsal düzeni nasıl şekillendirdiğini göreceğiz.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son zamanlarda, ilginç bir sermaye ağı dikkatimi çekti. Bu ağ, Softbank tarafından yatırım yapılan Improbable, 2.7 milyar dolarlık bir finansman ve kar amacı gütmeyen Virtual Society Foundation (VSF)'dan oluşuyor. Bu birkaç unsurun birleşimi, karmaşık ve düşündürücü bir manzara çiziyor.
Improbable, sıradan bir girişim ekibi değil, tanınmış bir İngiliz unicorn şirketidir. 2017 yılında SoftBank, şirkete 500 milyon dolar yatırım yapmıştır. Şirketin daha önce geliştirdiği SpatialOS, oyunların binlerce oyuncunun aynı ekranda yer almasını destekleyen bir altyapı sistemidir ve teknik yetenekleri oldukça güçlüdür.
Ancak, geleneksel oyun mimarisine odaklanan bir şirket neden aniden blok zinciri alanına girmeye ve kamu zinciri geliştirmeye karar verdi? Bu dönüşümün arkasındaki mantık incelenmeye değer. Aslında, geleneksel oyun endüstrisindeki rekabet kızıştı; Tencent, Steam ve Sony gibi büyük oyuncular sağlam pazar paylarına sahip ve yeni girenlerin çıkış yapması zor. Buna karşılık, Web3 oyunları henüz olgunlaşmamış olmasına rağmen, daha geniş fırsatlar sunuyor - kim eksiksiz bir altyapı inşa ederse, o sektörün gelişiminde hakim olma şansına sahip.
Dikkate değer bir diğer şirket MSquared'dır; "metaverse birbirleriyle çalışabilirlik" üzerine odaklanmışlardır ve farklı sanal dünyalar arasında bağlantı sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu oldukça cazip bir kavramdır, ancak uygulanması birçok zorlukla doludur ve çeşitli oyun motorları, dijital varlıklar ve ekonomik modellerin entegrasyonunu gerektirmektedir.
Bu bağlamda, VSF adlı bu kâr amacı gütmeyen kuruluşun rolü oldukça ustaca görünüyor. Görünüşte, "açık sanal toplumun" gelişimini teşvik etmeye adanmış, ancak aslında sektördeki standartları gizlice belirliyor olabilir. Bu standartlar geniş çapta kabul edildiğinde, Improbable ve MSquared gibi güçlü teknolojik yeteneklere sahip şirketler, yeni Web3 ve metaverse alanlarında avantajlı bir konumda olabilir.
Bu özenle dokunmuş sermaye ağı, çok yönlü bir stratejiyi ortaya koyuyor: Hızla evrilen Web3 ekosisteminde avantaj elde etmek için çok yönlü bir yapılandırma. Bu sadece bir teknoloji yarışması değil, aynı zamanda gelecekteki dijital dünyanın söz hakkı ile ilgili bir oyun. Bu alanın sürekli gelişimi ile birlikte, bu erken yerleşimlerin gelecekteki sanal toplumsal düzeni nasıl şekillendirdiğini göreceğiz.